Suyun Kahvedeki Önemi
- Bekir Başer
- 10 May 2022
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Eki 2023
Kahvenin %92 - %97 si sudur. Suyun bu derece yoğun olduğu bir içecekte su kalitesi tabiki olmazsa olmaz.
Evlerimizin musluklarından akan sular yoğun kireç ve klor içerdiği bu suları önermiyoruz. Ayrıca bu suların mineral yoğunluğu yüksek.

Yüksek mineralli su aslında sağlık açısından faydalı olduğu gibi kahveyi fazla çözdüğü için biraz riskli.
Kahveyi çözmek ne demek?
Kahvenin içinde bulunan yağ, asit, tuz , şeker gibi maddelerin çözünmesi yani kahvenin çekirdeğinin içinden çıkıp suya karışması demek. Çözünmeyi ise mineraller aracılığı ile yapıyoruz. Yani suyun içindeki mineral denilen çok mikronluk maddeler kahvenin çekirdeğine çarparak çözünmesini sağlıyor. Mineral ne kadar yoğun ise çözünme o kadar artıyor.
Bu yoğunluğu ise iletkenlik ile oluyoruz yani TDS. Standart bir espresso için ideal TDS 100 - 130 civarında, filtre kahve için ise ortalama 70-80 ideal diyebiliriz.
Peki fazla çözmek kötü mü?
Bazen evet bazen hayır. Söylediğim gibi tuz ve asiti çok çözerek kahvenin tuzlu ve asitli lezzeti ortaya çıkar. Kahvede İlk çözünen madde tuz ve asittir. O yüzden ilk demleme aşamasında suyumuzu ne kadar sıcak tutarsak ve minerali yoğun su kullanırsak asit ve tuz o oranda yoğun olur. En son şeker çözünür.

Ancak bildiğimiz şeker gibi tatlı yapmaz kahveyi. Bitter lezzetler kastettiğim. Arıtılmış su veya damacana sular her zaman daha iyi sonuç verir. Getir firmasının sattığı kuzeyden veya damla bu konuda çok başarılı.
Hatta bazı kahve tutkunları sularını arıtarak sıfır sertlik ve mineral olan saf suya çevirir. Ardından diledikleri mineralleri diledikleri miktarda ekleyerek özel sularını yapar. Bence bu biraz fantazi :)
Aslında çay demlerken de bu suların kullanılması çayın daha yumuşak içimli olmasına neden olur.
Comments